Dünyadaki yazılan ilk kitap Kuzeybatı Çin ‘de bulunmuş ve M.S. 868 yılında yazılmıştır. Adı Diamond Sutra'dır.
Tamamı 7 sayfadan oluşan bu kitap, 6 sayfası metin, 1 sayfası ise Buda ve onun müritlerini gösteren bir tablo olarak oluşturulmuştur. Bu tabloda; erkek ve kadın müritler ve 2 adet de tombul kedi bulunmaktadır. Kitabın ebatları 30×75 cm olmakla beraber, ağaçtan yapılmış bir kalıpla basılmıştır.
Düzenli kitap okumanın sayısız faydası vardır ve bu konuyla ilgili çok sayıda yazıyla karşılaşmak mümkündür. Bu faydalardan bazıları ise şunlardır:
-Kelime haznenizi genişletir.
-Bilgi birikiminizi arttırır.
-Yazma becerilerinizi geliştirir.
-Yaratıcılığınızı arttırır.
-Farklı kültürleri, dinleri, ülkeleri tanımanızı sağlar.
Eli Frieden doğrulukla dürüstlüğe her şeyden çok önem verilen, dünyanın en mükemmel kasabası New Mexico’daki Huzur’da yaşamaktadır.
Eli hayatı boyunca Huzur’dan dışarı adımını atmamıştır… Ta ki bir gün bisikletiyle kasabanın sınırlarını aşana dek. Bunu yaptığı anda Eli’nin başına o kadar beklenmedik ve çılgınca bir şey gelir ki tüm hayatı altüst olur. Olanları anlamak için arkadaşlarını kendisine yardım etmeye ikna eden Eli, çok geçmeden Huzur’da hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını keşfeder. Bulmacanın parçaları yerine oturdukça hiç suç işlenmeyen kasabalarını tarihin en büyük suç dehalarına bağlayan şok edici bir gerçekle karşılaşırlar. Çocuklar artık başta ebeveynleri olmak üzere kimseye güvenemeyeceklerinin farkına varırlar.
Anne ve babanızın birer palyaço olduğunu ve kasaba kasaba gezen bir sirkte doğduğunuzu hayal edin. Hayalleriniz kocaman kocamanken yaşadığınız karavanın küçücük olması size neler hissettirirdi?
Bu kitap, hedefleri büyük, hayalleri imkânsız gibi görünse bile hayal kurmaktan hiç vazgeçmeyen, anne ve babaları birer palyaço olsa da hayatı fazla ciddiye alan iki çocuğun hikâyesini anlatıyor.
Nicky H. H. Grant ve küçük erkek kardeşinin oldukça eğlenceli maceralarında yok yok. Onların hayatı diğer çocuklar gibi değil. Okula gitmek zorunda değiller, uzaktan eğitim görüyorlar; akşam yemeğinde patlamış mısır, çikolata ve şeker yiyorlar ve canları ne zaman isterse tek tekerlekli bisikletleri ile gezebiliyorlar. Ama gerçek bir arkadaşları olmadığı için de çok üzülüyorlar. Yalnız Nicky öyle akıllı bir çocuk ki her şeyi o keskin zekâsı ile çözmeyi başarıyor. Gelin, onun çilekli kaleminden okuyun bu güzel hikâyeyi.
Siyah İnci adlı bir atın doğumundan ölümüne kadarki yaşadıkları anlatılıyor. Güzel olduğu kadar iyi huylu ve akıllı bir at olan Siyah İnci, insan ve hayvanlar arasında yüzyıllardır süregelen ilişkiye karşı taraftan bir pencere açıyor. Hayvan sevgisini empatiyle pekiştiren bu kitabı, çocukların yanı sıra yetişkinlerin de tekrar tekrar okuması gerekiyor.
Nick ve ailesi kendi evleri yangında kül olunca, büyük teyzelerinden miras kalan, çok eski bir eve taşınırlar. Harabe evin tavan arasına açılan kapıyı araladığında Nick’i beklenmedik bir sürpriz karşılar. Tavan arasındaki döküntüler aslında sıra dışı özelliklere sahip eşyalardır. Dahası, bu garip yerde türlü belayı kendine çeken tuhaf bir manyetik alan da vardır. Tavan arası adeta kendi aklıyla hareket etmektedir... Hatta bir amacı vardır!
Nick, tüm bu garip aletlerin aslında gelmiş geçmiş en büyük dehalardan Nikola Tesla’ya ait olduğunu öğrenir. Tesla çok büyük bir planı gerçekleştirmek amacıyla, son icatlarını onların tavan arasın saklamıştır. Ancak Tesla’nın gizemli ve güçlü aletlerinin peşinde olan tehlikeli bir teşkilat vardır. Nick arkadaşlarının da yardımıyla bu gizemi çözmek, kendisini ve ailesini
tehlikeli bir sondan kurtarmak zorundadır.